12.05.2023 – Friday Khutba / Cuma Hutbesi

12.05.2023 – Friday Khutba / Cuma Hutbesi

English

Topic: Clinging To the Rope of Allah

Dear Brothers and Sisters!

Allah (swt) mentions in the Quran; “And hold firmly to the rope of Allāh all together and do not become divided. And remember the favour of Allāh upon you – when you were enemies and He brought your hearts together and you became, by His favour, brothers. And you were on the edge of a pit of the Fire, and He saved you from it. Thus does Allāh make clear to you His verses that you may be guided.”[1] Islamic scholars have stated that what is meant by the rope of Allah in the verse is the Qur’an and Islam. “To cling to the rope of Allah all together” means to believe in the religion of Islam and to fulfill its requirements. Rasulullah (saw) explains the Quran by saying, “It is Allah’s rope hanging from the sky to the earth.”[2]

Dear Brothers and Sisters!

The religion of Islam, which will prosper those who believe in it, warns Muslims not to fall into division. Segregation refers to the division of communities that have a certain religious, intellectual or political unity, into groups. If we do not show mutual respect for our different thoughts and opinions and act in a heartbreaking style, conflict may arise. Allah (swt) mentions in the Quran, “Indeed, those who have divided their religion and become sects – you, [O Muammad], are not [associated] with them in anything. Their affair is only [left] to Allāh; then He will inform them about what they used to do.”[3] By saying so, Allah (swt) expresses that he is not willing to let us be divided. He commands us not to go astray in any way.

Dear Jama’ah!

Due to our disagreements on social issues and our different opinions on political issues, we should never harm our relations. We cannot ignore the views in which we agree on, by bringing in the small disagreements. We are Muslims, who all believe in Allah, His Messenger and the Last Day. We must act according to the verse “The believers are but brothers.”[4] We should see our differences as abundance and be tolerant and compassionate towards each other.  Rasulullah (saw) has said; “You will not enter Paradise until you believe and you will not believe until you love each other. Shall I show you something that, if you did, you would love each other? Spread peace among yourselves.”[5]

Dear Brothers and Sisters!

Of course, the concept of love is not just a dry expression. The feeling of love has obligations to human beings. A Muslim is a person who fulfills his love for his brother in Islam. Our Prophet (saw) has said; “No one among you can truly believe until he wishes for his (Muslim) brother what he wants for himself.”[6] In our daily life, we should not fight with our brothers for any reason. We should avoid offensive words, be embracing and not discriminating. Believers are fierce against oppression and injustice, and humble and forgiving among themselves. As long as Muslims do not differ, Allah (swt) will preserve our strength and power. Our great poet and thinker Mehmet Akif points to this fact as follows: Without causing division among a nation, the enemy cannot invade. As hearts beat together, no cannon can crush them.”

May Allah (swt) make us among his servants who preserve their unity and love each other for the sake of Allah. Ameen.

[1] Surah Âl-i İmrân 3:103

[2] Müsned, III, 14, 17

[3] Surah Al-An’am 6:159

[4] Surah Al-Hujurat 49:10

[5] Müslim, Îmân 93

[6] Buhârî, İmân, 7


Türkçe

Konu: Allah’ın İpine Sımsıkı Sarılmak

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve Onun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız.”[1] diye buyurmaktadır. İslam âlimleri, âyet-i kerîmede geçen Allah’ın ipiyle kastedilenin, Kur’an ve İslam olduğunu bildirmişlerdir. “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışmak”, hep birlikte İslam dinine inanmayı ve gereklerini yerine getirmeyi ifade eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Kur’an’ı, “Allah’ın gökyüzünden yeryüzüne sarkıtılmış ipidir.” diye tarif etmiştir.[2]

Aziz Müminler!

Kendisine iman edenleri dünyada ve ahirette felaha erdirecek olan İslam dini, Müslümanları tefrikaya düşmemeleri hususunda uyarmaktadır. Dağılma ve parçalanma anlamlarındaki tefrika, belirli bir dinî, fikrî veya siyasi birliğe sahip insan topluluklarının bölünüp parçalanmasını, fırkalara ayrılmasını ifade eder. Farklı düşünce ve kanaatlere karşılıklı saygı göstermez ve kalpleri kıran bir üslup ile hareket edersek, tefrikaya düşmüş oluruz. Merhameti tüm mevcudatı kucaklayan Allah (c.c.) “Dinlerini parça parça edip fırka fırka olanlar yok mu, senin onlarla hiçbir alakan yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah, yaptıklarını kendilerine bir bir haber verecektir.”[3] diyerek, bizlerin kati surette parçalanıp bölünmemize razı olmadığını ifade etmektedir. Hiçbir surette, delalete düşmememizi emretmektedir.     

Kıymetli Cemaat!
Toplumsal meselelerdeki fikrî ihtilaflarımız ve siyasi mevzulardaki farklı kanaatlerimiz sebebiyle, kardeşlik hukukumuza asla halel getirmememiz gerekir. Çakıl taşı hükmündeki ihtilaf konularını getirip gözümüzün içine âdeta sokarak, dağlar kadar ittifak ettiğimiz hususları görmezlikten gelemeyiz. Her şeyden evvel, Allah’a, Resulüne ve ahiret gününe iman eden biz Müslümanlar, Allah’ın “Müminler ancak kardeştirler.”[4] ayeti mucibince hareket etmek zorundayız. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görmeli, birbirimize karşı hoşgörülü, şefkatli ve merhametli olmalıyız. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz “Siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.”[5] diye emretmektedir.

Değerli Kardeşlerim!
Elbette sevgi mefhumu, kuru bir ifadeden ibaret değildir. Sevgi hissiyatının insana yüklediği mükellefiyetler vardır. Müslüman, din kardeşine duyduğu muhabbetin hakkını yerine getirir. Peygamber Efendimiz (sav) “Sizden biri, kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe (gerçek anlamda) iman etmiş olamaz.”[6] demiştir. Kendi nefsimiz için arzu ettiğimiz meşru güzellikleri kardeşlerimiz için de istemeli, sevginin hakkını vermeliyiz. Günlük yaşantımızda, hiçbir gerekçeyle kardeşlerimizle kavga etmemeliyiz. Kırıcı sözlerden sakınmalı, kucaklayıcı olmalı, ayrıştırıcı ve dışlayıcı olmamalıyız. Müminler zulme ve haksızlığa karşı şiddetli, kendi aralarında ise alçakgönüllü ve affedicidir. Müslümanlar ayrılığa düşmedikçe, Rabbimiz kuvvet ve kudretimizi muhafaza buyuracaktır. Büyük şair ve mütefekkir Mehmet Akif bu gerçeğe şöyle işaret eder: “Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”

Rabbim bizleri birliğini muhafaza eden ve birbirlerini Allah (c.c.) için seven kullarından eylesin! Amin!

[1] Âl-i İmrân suresi, 3:103

[2] Müsned, III, 14, 17

[3] En’âm suresi, 6:159

[4] Hucurât suresi, 49:10

[5] Müslim, İman, 93

[6] Buhârî, İman, 7

Leave a comment

Information

ICMG - Islamic Community Milli Gorus Australia

7/882 Cooper St, Somerton VIC 3062

(03) 9359 5292

Quick Links